İzmir Osmanlı Dönemi

İzmir'in İlk Osmanlı yöneticisi Karasubaşı Hasan Ağa'dır. O dönemlerde ikinci dereceden sancaktı. 1605-1606 yıllarında Arap Sait ve Kalenderoğlu ayaklanmalarını gördü. Şehir ticaret bakımından bir çok ile göre geliştirmişti kendini. Sebebi ise yabancılara tanınan kapitütilasyonlardı. sırayla 1619 ile 1620 yıllarında Fransız ve ingiliz konsoloslukları açıldı. Bu arada şehrin nüfusuda artmaya başladı. Bazı kaynaklara göre 16.yy'da İlde 19 cami, 18 havra 1 Rum Ortodoks kilisesinin bulunduğu ve 9 mahalleden ikisinin haristiyan olduğu bilgisi var. Mezkezde Müslüman-Türkler çoğunlukken Musevi cemaati bulunuyordu. Bu durumu Evliya Çelebide seyahatnamesinde yazmış. Yazıda gayrimüslimlerin çoğaldığı ve ticaretin geliştiği yer alıyor.
Sonraki dönemlerde veba salgını ve 1742'de büyük bir yangın çıkar. Yangında şehrin yaklaşık olarak yarıısı yanar. İzmir'e paşa düzeyinde yapılan ilk atama,1707'de Abdullah Paşa olmuştur. 18. ve 19.'ın Fransız, İngiliz, Hollandalı ve İtalyan tüccarların bir numarasıydı. Aydın eyaleti 1841'de geçici 1850'de temelli İzmir'e aktarılmıştır. Bölge önemli değerlere sahip olduğu için koruması her zaman zor olmuştu.

Şehir I. Dünya Savaşından 15 Mayıs 1919'da Yunanalarca işgal edilerek çıkabildi. İşgal 9 Eylül 1922'de sona erdi. 13 Eylül 1922da yangın başlar ve söndürülmesi çok zaman alır.

İzmir Şehri Genel bilgileri


Şehir Türkiye'nin batı tarafında Ege Bölgesi'nin en büyük Türkiye'nin en büyük 3. ilidir. 1997 yılı nüfusu: 3.114.859 kişi, nüfus yoğunluğu 261 kişidir. Konak, Bornova, Karşıyaka, Çiğli, Balçova, Buca, Narlıdere, Güzelbahçe ve Gaziemir, Bergama, Kınık, Dikili, Foça, Aliağa, Menemen, Kemalpaşa, Ödemiş, Beydağ, Kiraz, Bayındır, Tire, Torbalı, Selçuk, Seferihisar, Menderes, Çeşme, Karaburun ve Urla'dır.
lçeleridir. İlin merkezi, 2.117.811 nüfusa sahip ve Türkiye'nin en önemli dışsatım limanlarından biridir. Nüfusu, ticaret, sanayi, eğitim, kültür, eğlence, sanat, sağlık, finans, ulaşım, turizm ile Ege'nin incisidir. 629 km lik bir kıyı bandına sahiptir. Kıyılarda Dikili, Çeşme ve İzmir merkezde deniz giriş kapıları var. Kentin Havalimanı, merkezine 16 km mesafede bulunan Adnan Menderes Havalimanıdır. İzmir-Alsancak denizyolu ile ulaşımı sağlamaktadır. İzmir kıyılarında İzmir-Üçkuyular ve Çeşme'de iki tane olmak üzere 3 yat limanı, 1 yat çekek yeri var. İl merkezinde karayolları ile Türkiye'nin her tarafına gitmek mümkün. Aynı zamanda demiryolu bağlantısı olan bir kenttir. İzmir-Basmane merkez garından tren yolculuğu yapılabilir. Bunun dışında Üçyol-Bornova arasında metro, körfezi dolaşan vapur ve feribotlar, kent içi ulaşımını sağlıyor. Ayrıca belediye otobüsleri de hizmet veriyor.
Kültür turizmi tarihsel cağrafi vb değerleri Türkiye'nin turizm potansiyeli en zengin illerindendir. İzmir, Bozdağların 2159 m lik zirvesi kırsal ve kültürel coğrafi görünümlere sahip. Kıyıları ve denizi, dağları, yaylaları, termal suları, kızılçam makileri tarımsal ürünleri, yumuşak iklimi ile turizm türleri rekreasyonel aktiviteleri ile eşsiz ortamlar sunuyor.

İzmir Tunç Çağı(M.Ö.3000-1050 arası)


Son zamanlarda İzmir'de yapılan kazılarda ortaya çıkan buluntular şehri M.Ö. 3000 yıllarına kadar götürmüştür. AMa şehrin tarihinin M.Ö. 3000den daha gerisine gittiğini düşünenler var. Bu kazılarla ortaya çıkanlara göre İzmir'in ilk yerleşimleri, denizden 3-5 m yukarıda kayalar üzerine yerleşmiştir. Eski Tunç çağı dönemine ait, çanak çömlek kültürü Troya ile benzerlik göstermektedir. İlk yerlerşim tabakasında Tunç çağı dönemi bulunuyor. Keramik eserleri
Troya II kentinin sanatsal olarak ortalama aynıdır. 3. dönem Troya ve hitit dönemi ile çağdaştır. Bölgede bulunan bir vazo Beyce Sultan kazılarında bulunan kaplarla aynıdır. Troya VI kap kaçağı ile de kap biçimi olarak benziyor. Troya VI'da gün ışığına çıkan `Minyas' tipi vazolar Bayraklı'da ortaya çıkarılmış. bundan başka 4-5 Myken seramik parçası bulunmuş. Bölgede yeterince kazı yapılamadığından evler hakkında geniş bilgi bulunamamıştır. Özeliklede yerli halkın o dönem konuştuğu dil hakkında bilgi bulunamamış. Ticaret kolonilerinin varlığı ile ilgili bazı ip uçları var.

İzmir Arkeolojik Müzesi Rehberi


Halil Paşa cad. Bahri Baba Park İçi
Salı ve pazartesi günleri gezebilirsiniz
08.30 ile 12.00 13.00-17.30 arası yazın gezilebilir saatler
Kışın ise 08.30-12.00 ile 13.00 17.00 gezmek mümkün

İzmir Arkeolojik Müzesi

Bayraklı höyüğünde bulunan buluntular sergileniyor.İÖ 3000 ile 300 yılları arası eserler bulunuyor. Hazine ve Bizans cam eşyaları beğeni topluyor. Hazineyi görmek isterseniz eğer bekçiyi çağırmanız gerekir. İÖ 6-3. yy altın takıların zarafeti antik çağda sanatın ne kadar gelişmiş olduğu ile ilgi bize bilgiler vermektedir. Bizans ve Roma dönemine ait sergilenen eserleride görmeniz tavsiye edilir.

İzmir

Ege bölgesinin en güzel ve nadir illerinden biridir. Kentin konumu İ.S 3.yy'dan sonra ticari bir ayrıcalık sağlamıştır. Tarihte adı Smyrna adıyla anılarak yankı uyandırmıştır. Türkiye'nin dördüncü ili olan İzmir'in tarihi İÖ. 3000'e kadar dayanmaktadır. Kurtuluş savaşı öncesinde bölgede Hıristiyanlar çoğunluktaydı. Çok kültürlü yapıya sahip kent bir çok eski yapısı ile yerli ve yabancı turistleri kendinde toplamakta. Uygar bir kent olması avantaj sağlıyor. Kongre turizmi bakımından kongre kenti olma yolunda ilerliyor. Pamuk, incir, tütün, zeytin üretimi yapılıyor. izmir saat kulesi kentin simgesi durumunda. Özelliklede kordon boyu gün batımında güzel ve romantik bir ortam sergiliyor.

İzmir Restoranlar


İzmir ülkemizin hem en büyük hemde en güzel illerinden bir tanesidir.Sahip olduğu o güzel körfez bölgenin havasını başlı başına değiştirmektedir.İzmir'de yemek yemek bu sayede bir zevk haline gelmiştir.Denize karşı olan restoranalarda beslenme ihtiyacınızı karşılarken aynı zamanda büyük keyifle İzmir'in ve körfezin tadını çıkarmak ise size kalıyor.

İzmir'de bunun tadını çıkarmak isteyen bir çok insan vardır.Bunun farkına veren yatırımcılar bütün bu ihtiyaçları giderebilmek için bölgeye daha kaliteli restoranlar açmaktadır.Bu restoranlarda bulunan aşçıların ellerinden çıkan o lezletli yemekler sizin daha önce rastlamadığınız lezletlerdir.

izmir'de İzmir'e özgü yiyeceklerin bulunmasının yanı sıra diğer bölgeler ait olan yiyeceklerde insanların hizmetlerine sunulmaktadır.
Bölge'de İzmir'in bir çok lezletli yemeğini tadma imkanının yanında diğer bölgelerin yiyeceklerinide tadma imkanının sunulması başlı başına ayrıcalıktır.

Ülkemizin bir çok yerinden son derece lezletli yiyecekler yiyebilirsiniz.Fakat İzmir gibi hem yemeklerin tadını hemde güzel körfezin tadını çıkarma fırsatını her yerde bulamazsınız.